Marmara Üniversitesi Avrupa Haftası Etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferansın II. Oturumunda Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü ve Avrupa Araştırmaları Enstitüsü iş birliği ile Prof. Dr. Nuri Tınaz moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Göç’ün Türkiye’nin Demografik Yapısına Etkileri” konulu sempozyum oldukça verimli geçti.
Oturumun ilk kısmında Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan “Türkiye’nin Demografik Değişimi ve Göç Hareketleri” başlıklı konuşmasında; Türkiye’nin demografik dönüşümünün aşamaları, nüfusun yaşlanması, ulusal ve uluslararası göçün analizi bunun demografiye yansımaları ve demografik dönüşümün refaha etkilerinden bahsetti. Düzenli ve düzensiz göçmenlerin durumundan, son yüzyılda Avrupa’nın nüfus yapısının değişiminden, son yıllarda dünya nüfusunun yaşlanmasından bunun farklı ülkelerde değişiklik gösteren dinamiklerinden bahsetti. Göçün getirdiği risklere ve fırsatlara değinen Aysan önümüzdeki yıllarda göç olgusunun Avrupa’da ve dünyada savaşlara, ekonomik krizlere, iklim değişimine bağlı olarak daha sık gündeme geleceğini ifade etti.
Oturumun ikinci sunumunda Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Selen Artan “Avrupa’ya Yönelik İşçi Göçü ve Devletin Zaman İçinde Değişen Tutum ve Algıları” başlıklı sunumunda 1960’lardan günümüze kadar Türkiye’nin göç politikasındaki değişimlerden söz etti. Türkiye’nin 1961 yılında Almanya ile yapılan anlaşmayla başlayan; sonrasında diğer Avrupa ülkeleri ile yapılan anlaşmalarla devam eden göç hareketlerinden söz etti. Türkiye’nin göç siyasetini 1980 yılını dönüm noktası alarak 80’ler öncesi ve sonrası ile 2003 yılını dönüm noktası alarak 2003 öncesi ve sonrası olarak iki döneme ayıran çalışmalara farklı bir bakış açısı sundu. Artan sunumunda geçmişten 2000’lere kadar uzanan Türkiye’nin göç politikalarından, siyasi tutumlardan, yasal düzenlemelerden bahsetti. Göçmen işçilerin entegrasyon sorunlarına, dönem dönem değişen göç politikalarına, işçi göçmenlerin ülke ekonomisi üzerindeki etkilerine değindi.
Oturumun son kısmında Doç. Dr. Asil Özdoğru; Türkiye’deki göçmen çocukların iyi oluşlarını ve bunun için yapılması gerekenleri ele aldı. Araştırmalarından elde ettiği bulgulardan yola çıkarak ülkemizde bulunan sayıları resmi verilere göre 1 milyondan fazla olan eğitim çağındaki çocuk ve gençlerin entegrasyon sorunlarından, dil yetersizliğinden, göçmenlerin uyum sorunlarından ve çok kültürlü eğitim anlayışının öneminden söz etti. UNICEF’in Türkiye’deki göçmen çocukların durumuyla ilgili raporlarına değindi. Türkiye gibi göçün yoğun yaşandığı bir ülkede sosyal uyum kavramı konusuna vurgu yaptı. Özdoğru, Türkiye’de Suriyeli nüfusunun en yüksek olduğu 10 ili kapsayan, yaşları 22 ila 63 arasında değişen toplam 134 görevli öğretmen üzerinde yapılan sosyal deneylerden ve bunların sonuçlarından bahsederek sunumunu tamamladı.
Bu sayfa Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü tarafından en son 06.06.2024 09:46:46 tarihinde güncellenmiştir.